
Panik Bozukluk Nedir?
Panik bozukluk tekrarlayan panik ataklar ile yeni bir panik atak geçirme korkusunun yaşandığı şiddetli iç sıkıntısı ile buna eşlik eden bilişsel ve bedensel belirtilerden oluşan kişinin yaşam kalitesini bozan bir hastalıktır. Panik atak ve panik bozukluk ayrımının yapılması önemlidir çünkü bunlar birbirinden farklıdır. Panik atak, neredeyse tüm anksiyete bozukluklarında görülen; titeme, terleme ve kendine yabancılaşma gibi semptomların eşlik ettiği fobik durumlar karşısında verilen duygusal tepkidir. Panik bozukluk dışındaki tüm diğer anksiyete bozukluklarında panik atak krizlerinin hangi durumlarda yaşanacağı bellidir. Panik bozukluğu olan kişinin ise ne zaman panik atak yaşayacağı belli olmaz. Panik bozuklukta panik ataklar aniden beklenmedik bir şekilde gelişir. Duruma bağlı değildir.
Panik bozukluk aslında korkudan korkma halidir. Çünkü kişi sürekli olarak yeni bir atak yaşayabileceğine dair beklenti anksiyetesi içine girer. Ne zaman panik atak krizi geçireceğini bekler halde olur. Beklenti anksiyetesi panik atak ve panik bozukluk arasındaki bir diğer farktır. Panik atakların yaşanabileceği diğer tüm anksiyete bozukluklarında beklenti anksiyetesi oluşmaz. Beklenti anksiyetesi panik bozukluğa özgü bir durumdur.
Yaşam boyu en az bir panik bozukluk geçirme olasılığı %10’dur. Hemen her yaşta başlayabilmekle beraber erişkin dönemde başlangıç daha sıktır. Panik bozukluk genellikle 13-14 yaşın üstünde görülür. 13-14 yaşın altında panik bozukluk görülmesi çok nadirdir. Fakat 13-14 yaş altında panik ataklar görülebilir. Çalışmalar çocuklukta ayrılık kaygısı varlığı ile yetişkinlikte panik bozukluk arasında ilişki olduğunu göstermektedir. Kadınlarda erkeklere göre 2-3 kat daha fazla görülür. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı azalır. 65 yaş üzerinde görülme sıklığı daha seyrektir.
Bilişsel davranışçı yaklaşıma göre, panik ataklar bedensel, bilişsel ve davranışsal öğelerin arasındaki etkileşimden oldukça etkilenir. Bu öğelerin her birinde oluşacak bir değişim diğerlerini de tetikler. Panik atak başlangıcı kişinin vücudunda olan en küçük belirtiyi felaketleştirmesiyle olur. Yaşadığı bir kalp çarpıntısını kalp krizi geçireceğim diye düşünür. Dolayısıyla vücudunun verdiği bedensel belirtileri üzerinde daha fazla dikkat kesilir. Günlük hayatta o anda yaptığı işi her neyse ona odaklanamamaya ve tüm dikkatini vücuduna odaklamaya başlar. Hızlı nefes almaya başlar ve durumunun daha da kötüye gideceğini düşünür.
Durumun kötüye gideceğini düşününce nefesi daha da hızlanır. Nefesi yetmiyormuş gibi hisseder. Sonrasında kalbi daha fazla atmaya başlar. Bütün belirtileri toplayıp ben kesin ölüyorum diye düşünür. Burada bedensel duyum ve bilişsel süreçlerin iç içe geçmiş olduğunu görebiliriz. Düşüncelerimiz bedensel belirtilerimizi etkiler. Bedensel duyumlarımız, belirtilerimiz de düşüncelerimizi etkileyebilir. Bedenimizdeki belirti ile ilgili zihnimizden geçen düşünceler kaygı seviyemizi arttırır; kaygımızın artması da bedensel tepkilerimizi etkiler; bedensel tepkilerimiz düşüncelerimizin şiddetini arttırır; ve sonrasında kaygımız daha da artıp bedenimize yansır. Bu durum bu şekilde döngü haline gelmiş olur. Buna panik döngüsü denir. Kalp krizi geçireceğine dair ile ilgili panik atakları olan kişinin panik döngüsü aşağıda verilmiştir. Panik döngüsüne kişi aslında panik atağını durdurmak için girer. Fakat bu döngü atağı durdurmanın tersine paniğin fitilini ateşlemiş olur.
Aşağıda panik bozukluğu olan kişinin bedenindeki en ufak belirtiyi felaketleştirdiği düşünce örneklerini görebilirsiniz:
- Kesin kalp krizi geçiriyorum.
- Beyin kanaması geçireceğim.
- Panik atağım tutacak.
- Bayılacağım.
- Felç geçirirsem ne yapacağım?
- Ya kimse bana yardım etmezse o zaman ne yapacağım?
Panik Bozukluk Belirtileri Nelerdir?
Panik bozukluğun tanısı konulurken kullanılan herhangi bir panik atak testi yoktur. Panik atak dakikalar içinde doruğa ulaşan ve o sırada aşağıdaki belirtilerden dördünün ya da daha çoğunun ortaya çıktığı yoğun bir korku ya da içsel sıkıntının bastırdığı durumdur. Panik bozuklukta yineleyen beklenmedik panik ataklar gerçekleşir.
- Çarpıntı, kalbin küt küt atması ya da kalp hızının artması
- Terleme
- Titreme ya da sarsılma
- Soluğun daraldığı ya da boğuluyor gibi olma duyumu
- Soluğun tıkandığı duyumu
- Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma
- Bulantı ya da karın ağrısı
- Baş dönmesi, ayakta duramama, sersemlik ya da bayılacak gibi olma duyumu
- Üşüme, ürperme ya da ateş basması
- Uyuşma, karıncalanma
- Gerçek dışılık
- Denetimini yitirme ya da çıldırma korkusu
- Ölüm korkusu
Gün içinde zaman zaman kendimizi panik olmuş bulabiliriz. Ama panik olmak ile panik bozukluk farklı şeylerdir. Ödevi yetiştirmek için kahve içen bir kişinin sempatik sistemi (vücudu tehlikelere karşı uyarır, kalp atışını hızlandırır) devreye girer ve bu durum panik bozukluğa ya da panik atak krizine benzeyebilir. Ama değildir. Panik bozukluk başka bir ruhsal bozuklukla açıklanamaz. Panik bozukluk olması için başka rahatsızlık ile açıklanmayıp kişinin ilk beden duyumunu felaketleştirmesi gerekmektedir. Yukarıdaki belirtilerin bir kısmının birden başladığı ve 10 dakikada en yüksek düzeye ulaştığı korku ve rahatsızlık döneminin olması gerekmektedir.
Panik bozukluğuna agorafobinin eşlik ettiği zamanlar olabilir. Agorafobi, yalnız bir şekilde sokağa çıkmakta, kapalı alanlarda (otobüs, sinema salonu, asansör gibi) sıkışıp kalmaktan, çıkamamaktan duyulan aşırı korku duyup kaçındığı durumdur. Toplum içinde panik bozukluk hastalarının yaklaşık ½ – 1/3’üne agarofobi eşlik eder. Böyle durumlarda bireyler, panik atağı saklama ihtiyacı duyarlar. Panik atak geçirmeyi utanılacak bir şey gibi görme eğiliminde olurlar. Yardım alamayacaklarını düşündükleri için yanlarında biriyle dışarı çıkmak, kapıya en yakın yerde oturmak gibi bazı güvenlik sağlama davranışlar sergilemeye başlarlar.
Panik Bozukluk Tedavisi Nasıl Olur?
Panik bozukluk tedavisinde özellikle bilişsel davranışçı terapinin etkili olduğu görülmüştür. Bu tedavi genellikle 10-15 hafta sürer. Tedavi sürecinde psiko-eğitim süreci çok önemlidir. Kişiye panik atağın ve panik bozukluğun ne olduğu, nasıl arttığı, mekanizması aktarılır. Kişinin zihninde örneğin kalp çarpıntısını kalp krizidir denklemi oluşmuş olur. Tedavi sürecinde bu denklem kırılmaya çalışılır. Terapi süreci, bilişsel yeniden yapılandırma, korkulan dış durumlarla karşı karşıya gelme (yaşayarak karşı karşıya gelme), korkulan bedensel duyumlarla karşılaşma, soluk alıp verme eğitimi gibi tedavi yaklaşımlarının bir bileşiminden oluşur. Tam bir iyileşme için psikoterapi oldukça önemlidir. Panik bozukluğu tedavisinde Denizli Kuğu Psikoloji’de uzman psikolog Bahar Bozbıyık bilişsel davranışçı yöntemler ile kalıcı sonuçlara ulaşmaktadır.
Diğer Makaleler
Çocuklarda Gece Korkusu Nedir?
Niktofobi (karanlık korkusu) karanlığa karşı gelişen özgül bir fobidir. Karanlık...
Sınav Kaygısı
Sınav Kaygısı Nedir? Sınav kaygısı, bir sınav öncesi ya da sırasında sınavın...